Aile Sağlığı İndeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aile Sağlığı İndeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2019 Cumartesi

İnflamasyon Nedir Hakkında Bilmedikleriniz





⧪İnflamasyon, bağışıklık sisteminin sakatlığa ve enfeksiyona verdiği cevabın hayati bir parçasıdır. Vücudun bağışıklık sistemini, virüs ve bakteriler gibi yabancı istilacılara karşı savunmasının yanı sıra, hasarlı dokuları iyileştirmek ve onarmak için işaret etme şeklidir.
⧪İnflamasyon, vücudun herhangi bir zarar veya hasara karşı verdiği normal koruyucu bir yanıt olarak adlandırılır. İnflamasyon, biz insanları bakteriler ve virüsler gibi zarar verici dış etkenlerden korur. Herhangi bir sakatlık veya hasar görme durumunda inflamasyon meydana gelir. Bunu bir örnek ile açıklamak gerekirse, halı shada maç yaptığınızda bir yerinizi incittiğinizde veya aşırı yorulduğunuzda o bölgede şiddtli ağrı ve sonrasında iltihaplanma oluşur. Bunun nedeni inflamasyondur.

2 Şubat 2019 Cumartesi

Romatizma Hakkında Bilmedikleriniz

    Bilhassa soğuk ve rutebetli havalarda ortaya çıkan, oynar eklemlerde ve kemiklerde kendisini gösteren ağrılardan şikayet ederiz. Yaşlı insanlarda bu tür şikayetlere daha sık rastlanır. Ancak, bahsini ettiğimiz bu ağrılı şikayetler sadece eklemler için mevzu-bahis değildir. 

Yani "romatizma" denince, mafsal ve kemik ağrılarından başka rahatsızlıklar da ifade edilmektedir. Kas romatizması, kalp romatizması, göz romatizması sayabileceğimiz rahatsızlıklardır.
    Romatizmanın en çok rastlanan şekillerini şöyle sıralayabiliriz:




Mide Ülseri Hakkında Bilmedikleriniz


    Ülser de günümüzde sık rastlanan bir hastalıktır. Onikiparmak bağırsağında (duodenum) görülen ülser, mide ülserinden daha fazladır. 

İkisinin de sebebi tam bilinmemekle beraber; yaşadığı ortama uyum sağlayamayan hassas kimselerde, işi aşırı yorgunluk verenlerde, alkol tüketenlerde, aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçları fazla kullananlarda ülsere sık rastlandığı da bir gerçektir.



.Kuduz Hakkında Bilmedikleriniz


    Özellikle köpek, kedi, kurt, tilki ve yarasa gibi memeli hayvanlarda görülen bir hastalıktır. İnsana da bu kuduzlu hayvanların ısırması ile geçer. Dişlerin açtığı yaraya, kuduz virüsü taşıyan hayvan salyası bulaşır. 

Virüsler yaradan içeri girdikten sonra sinirler yoluyla merkez sinir sistemine (beyne) ulaşır; tahribatını yaparak sonu ölüm olan genel felçlere sebebiyet verirler.



Kireçlenme nedir? Kireçlenmeye ne iyi gelir? Belirtileri ve tedavisi





KİREÇLENME
    Yaşlanma ile birlikte görülen, genellikle kalça, diz ve omurga mafsallarında ortaya çıkan ağrılı sertliklerdir. Bu sertliklerin sebebi, mafsal yüzeylerinde kalsiyum tuzlarının birikmesidir.

    Bilhassa kırk yaşın üzerinde, az hareket isteyen, statik işlerde çalışan kimselerde görülen kireçlenme, namaz kılan ve hareketli işlerde çalışan insanlarda seyrek rastlanır.



28 Ocak 2019 Pazartesi

Kızıl Nedir,Tedavisi Varmı?


    Belirtileri: Daha çok kış aylarında salgınlar halinde görülür. Dayanıklı ve en zor şartlar altında bile uzun müddet yaşayabilen bir bakterinin marifetidir. Vücuda girdikten sonra, hastanın direnci ile orantılı olarak, bir ila yedi gün içinde hastalık belirtileri başlar.
* Aniden yükselen ateşle kendisini belli eder.
* Titreme, kuvvetli baş ağrısı, kusma, halsizlik, yutma güçlüğü ve boğaz ağrısı en belli özellikleridir.
* Bademcikler şişer ve kızarır.
* Boyun lenf bezleri şişer ve bastırılınca acır.
* Dilin üzeri beyaz bir tabaka ile kaplanır.


Kızamık Nedir Tedavisi Varmı?



     Belirtileri: Mikrop vücuda girdikten ancak on bir gün sonra hastalık ortaya çıkar.
* Hastalığın ilk günü vücut ateşi birden bire yükselir; nezle ve öksürük başlar. Deride iltihaplanma görülür. Baş ağrısı da vardır.
* İkinci gün vücut ateşi düşer. Avurt içlerinde beyaz lekeler ortaya çıkar.
* Üçüncü gün ağız içinde ve boğazda kırmızı lekeler oluşur.
* Dördüncü gün vücut ateşi tekrar yükselir. Ateşle birlikte, kulak arkasından başlamak üzere lekeler belirir. Bu lekeler, iki-üç gün içinde bütün vücuda yayılır.
* Kızamık lekelerini, diğer döküntü lekelerinden ayıran özellikler şunlardır:
-Açık kırmızı renktedirler.
-Mercimek büyüklüğündedirler.
- Sınırları kesin olup kenarları yayvan değildir.
- Zamanla birkaç leke birleşerek daha büyük lekeler oluşturabilirler.
* Lekelerin vücuda yayılışı sırasında şiddetli öksürük, iştahsızlık, halsizlik, lenf bezlerinde şişme görülür.
* Gözlerde sulanma ve sümük salgısında artış olur.
* Yaklaşık beş gün sonra lekelerde ve hastalık belirtilerinde gerileme başlar.
* Beş günün sonunda lekelerin rengi açık kahveye dönüşerek iki-üç hafta kadar varlıklarını sürdürürler.
* Vücut ateşinin düşmesi ile birlikte hastalığın bulaşma tehlikesi azalır.





    DİKKAT;Hastalık sırasında vücut direnci iyice düşeceğinden, hastanın bakımı ve istirahatı yeterince temin edilmediği takdirde beyin zarı iltihabı, akciğer veremi, ortakulak iltihabı gibi ciddi hastalıklara sebebiyet verebilmektedir.



    Ne Yapmalı?
* 12. aydan itibaren çocuğunuza kızamık aşısı yaptırınız.
* Hastalık sırasında ortaya çıkması muhtemel diğer hastalıklara karşı antibiyotik tedavisi uygulatınız.
* Hastaya bol bol sıvı ve sulu yiyecekler veriniz.
* Öksürük, nezle ve baş ağrısı için gerektiğinde doktor tarafından yazılmış ilaçlar verilebilir.
* Hastalık göz iltihaplarına da yol açabildiğinden, böyle bir durumla karşılaştığınızda, doktora haber vermekle beraber, hastanın yatağını aşırı ışık almayacak bir yere taşıyınız.
* Kızamık, çocuk başka bir hastalık geçirdiği sırada ortaya çıkarsa; çok tehlikeli neticeler doğabileceğinden, hastanın mutlaka doktor kontrolünde bulunması icabeder.
* Kızamık geçiren bir hasta, bilhassa ilk günlerde, mutlaka diğer çocuklardan uzak tutulmalıdır.
* Yetişkinlerde ve beslenme bozukluğu olan çocuklarda bu hastalık oldukça ağır seyreder.

Kabızlık Nedir Tedavisi Varmı?

    Serbest yaşayan hayvanlarda görülmediği halde, ehlileştirilen hayvanlarda sık görülür. Yine köy insanından çok şehirli insanda görüldüğünden kabızlığın bir "medeniyet hastalığı" olduğu kabul edilmektedir. 

Kalın bağırsağın son kısmında dışkı fazla bekletildiği zaman içindeki su geriye emilmekte ve sertleşen dışkının atılması zorlaşmaktadır. Dışkının bağırsaklarda fazla beklemesinin sebebi içindeki posa oranının azlığındandır. 

14 Ocak 2019 Pazartesi

KABAKULAK NEDİR?


    Adından da anlaşılacağı üzere, kulağın ön ve altındaki tükürük bezlerinde şişlik yaptığından kolay teşhis edilen bir hastalıktır. Virüsleri vücuda girdikten yaklaşık on sekiz gün sonra hastalık kendisini gösterir. Daha çok erkeklerde rastlanır.

    DİKKAT: Yetişkinlerde kabakulak virüsleri "er bezleri"ni de etkilediğinden kısırlığa varan ciddi bozukluklar yapabilmektedir. Bu sebeple, kabakulak geçiren yetişkin erkekler mutlaka doktor tedavisi görmelidir.


İSHAL NEDİR


    Çoğu zaman midede ortaya çıkan bir rahatsızlık bağırsaklara da intikal etmektedir. Uzun süren ishallerde kolera, tifo ve dizanteri gibi bulaşıcı hastalıkların etkisi vardır. Keza tüberküloz, kan zehirlenmesi ve her türlü zehirlenmeler böbrek yetmezliği, guatr, safrakesesi hastalığı, sindirim yolu iltihapları ve ruhsal bunalımlar da ishallere sebep olurlar.

    Belirtileri:
* Sarımsı renkli, ağrısız ishaller incebağırsak kökenlidir.
* Sümüksü, ağrılı, kimi zaman kanlı ve iltihaplı geçen ishaller ise kalınbağırsak kökenlidir, ishalle birlikte ateş ve kusma görülür. Gribe benzer belirtiler de ortaya çıkabilir.


HİPERTANSİYON NEDİR?


   

 Vücudumuzdaki tüm organlar, sağlıklı bir şekilde işlevlerini yapabilmek için kana, yani kanın taşıdığı oksijen ve besin maddelerine ihtiyaç gösterir. Kanı tüm organlara düzenli bir şekilde pompalayan da kalbimizdir. 

Emme-basma tulumba gibi düşünebilecegimiz kalp, organlardan gelen oksijeni azaltıp, kirlenmiş kanı toplayarak akciğerlere gönderir. Akciğerlerde temizlenip oksijenle beslenen kanı da yine damarlar vasıtasıyla organlara iletir.

HEPATİT (KARACİĞER İLTİHAPLARI)


    Karaciğerde meydana gelen bütün iltihaplı hastalıklara "hepatit" denmektedir. Hepatit yapan birçok sebepler vardır: Virüsler, parazitler, mantarlar, bakteriler, bazı ilaçlar, zehirler ve alkol başlıca iltihap sebepleridir.

    Hepatitin en tipik belirtisi "sarılık"tır. Çoğu vakalarda karaciğer yetmezliği de vardır.
    Virüslerin sebep olduğu hepatit, akut ve kronik hepatit diye ikiye ayrılır. Akut hepatit, üç tip virüsün marifetidir. A tipi virüsün kuluçka devresi 15 günle iki ay arasında değişir. B ve C tipi virüsün kuluçka devresi daha uzun olup iki ila altı ay kadardır.


HAZIMSIZLIK ŞİKAYETLERİ


    Hazımsızlık, bir beslenme bozukluğunun işareti olduğu gibi; bir sindirim sistemi hastalığının da işareti olabilmektedir. Hazımsızlığın belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:

➤Midede dolgunluk hissi.
➤Midede ağrı ve yanma.
➤Karında şişlik, geğirme ve gaz çıkarma.
➤Kabızlık. Nadir durumlarda ishal.


Grip Nedir?


    Salgın halinde ortaya çıkan; değişik karekterde virüsler tarafından oluşturulan bir solunum yolları hastalığıdır. Grip virüslerinin devamlı karekter değiştirmeleri sebebiyle tesirli bir aşısı veya serumu yapılamamaktadır. Mikropların vücuda girmesinden birkaç gün sonra hastalık kendisini belli eder.

    Belirtileri:
* Ateş, halsizlik, eklemlerde ağrı ve hastalık duygusu ile başlar.
* Göz yuvalarında ve alında ağrı yapar.
* Öksürük, burun akıntısı, boğazda ağrı, hastalığın yerleştiğini gösteren kesin belirtilerdir.
* Üç-dört gün sonra ateş düşer ve hastalık belirtileri hafifler. 


GASTRİT (MİDE İÇYÜZÜNDE İLTİHAP)

bullet
    Çok sık rastlanan bir hastalıktır. Düzensiz beslenme, sinir gerginliği, alkol, sigara, fazla kahve ve çay bu hastalığa davet eden faktörlerdir. Akut ve kronik olmak üzere iki tipi vardır. Belirtileri birbirine benzer. Demir eksikliğine bağlı kansızlık da gastrit yapabilmekte ve belirtileri kalıcı (kronik) olmaktadır. 

    Belirtileri:
* Sindirim güçlükleri ile başlar.
* Yemeklerden sonra midede yanma ve ağrı olur.
* Bulantı ve kusma yapar.
* Hastalığın ilerlemesi halinde seyrek olarak kanama görülür. 


Felç (İnme) Hakkında Önemli Bilgiler

bullet


    Beyin ve sinir sisteminin beslenme yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Sinir hücrelerinin oksijensizliğe ve kan şekeri düşmesine tahammülü birkaç dakika ile sınırlıdır. Herhangi bir sebeple (genellikle beyne kan taşıyan damarların tıkanması, daralması) aksaması durumunda saniyeler içinde konuşma, görme, anlama bozulabilir ve vücudun bir yarısında kuvvet azalması veya tamamen fonksiyon kaybı olabilir. Bu kayıp yine saatler içinde kısa sürede geçiyorsa geçici felçten bahsedilir.
    Hastalıkta bazen tablo gelişmeden haberci uyarıcı bulgular da görülebilir: Vücudun bir tarafında gelip geçen uyuşma, kısa süreli baş ağrısı nöbetleri, konuşmanın bozulması veya durması, görmede geçici ani kayıplar, dengesizlik gibi...

    Hastalığın ana sebebi beyin ve hücrelerini sulayan beyin damarlarındaki tıkanmalardır. Daha nadir olarak beyin kanaması, beyin ve zarının iltihapları anılabilir.

    Damar tıkanmasının sebepleri ise: Bünyenin yaşlanması, damarların sertleşmesi, kan yağlarının fazlalığı, kandaki kırmızı hücrelerin (eritrosit) çokluğu, tansiyonun yüksek seyretmesi, sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar, kalp ve damar hastalıklarına irsî yatkınlık, şeker hastalığı, böbrek rahatsızlığı, aşırı stres, dengesiz beslenme, düzensiz yaşama vs...

    Felçte ne yapılmalı?
    Hasta apar topar hareket ettirilmemeli. Gereksiz panikle hastaya zarar verilmemeli ve en yakın sağlık merkezine götürülerek erken müdahale edilmelidir. Bazı felçler günler içinde yapılan tedaviyle iz bırakmadan geçer. Felcin geçmemesi durumunda şu yanlışlardan kaçınmalıdır:

    * Gereksiz ümitlerle hasta hekim hekim dolaştırılmamalıdır.
    * Tıp dışı bazı ters uygulamalara fırsat verilmemelidir.

    Hastanın takip ve tedavisini üstlenen hekimle diyaloğu koparmamalıdır. Takip süreci uzun olacağı bilinerek tedbirler düzenlenmelidir. Hastalığın ilk haftalarından itibaren bıkmadan, usanmadan doktor tavsiyesine uygun fizyoterapi (masaj ve egzersiz) uygulanmalıdır.

    Hastanın hareketlenmesi, iyileşmeye motivasyonu, yatakta döndürülmesi (yaralar oluşmaması için), beslenme düzeni, psikolojik ve moral durumu, hasta yakınlarının ilgi ve desteği tedavide kullanılacak ilaç ve metodlardan çok daha faydalı olduğu bilinmelidir.

    Tedavide kullanılan ilaçların temel hedefi felcin tekrarlama ihtimaline karşı bünyeyi korumaktır. Tansiyonu ayarlamak, kan yağlarını düşürmek, moral ve destek tedavileri önemlidir.

    Ağır olup da yatalak kalan hastaların hayatla ilgilerinin kopmamasına dikkat etmeli, çökkün (deresif) düşünceleri gelişmesi durumunda tedavisi yoluna gitmelidir.

Çıban Nedir Tedavisi Varmı?

bullet




Deri üzerinde meydana geldiğinde kötü bir görüntü ortaya çıkmasına sebep olan çıban neden olur? Patlatılması halinde iltihabı yayılan irinli bir yapı olan çıban nasıl tedavi edilir? Çıban oluşumu önlemek için ne yapmak, tedavisinde hangi yöntemleri uygulamak gerekir?

    Ateşli hastalıklardan sonra, yaralanmalarda ve vücudun zayıf düşmesini netice veren her durumda, hastalık yapmaya fırsat bulamayan bazı virüsler canlanarak dokuyu işgal ederler, işgal ettikleri zayıf dokuda önce ağrı şeklinde kendilerini belli ederler. Sonra ağrılı bölgede bir kızarıklık başlar. Kızarıklık zamanla sertleşmeye ve kabarıklık yapmaya yönelir. Kabarıklığın ortası iltihaplanarak baş verir. Derideki kızarıklık sarıya dönüşür.



Hemoroıd (Basur) Nedir ?

    Kalın bağırsağın anüse yakın yerinde meydana gelen şişliğe denir. İç ve dış hemoroid olmak üzere iki şekli vardır. Aşırı şişman kimselerde, kabızlık sırasında fazla ıkınmalarda, fazla mushil (söktürücü) kullanmaktan, hamilelikte, kalın bağırsağın anüsten önce gelen bölümünde tümör bulunması halinde hemoroid vakalarına sık rastlanır.
    Belirtileri:
* Birçok durumlarda hemoroid anüs dışına taşar ve ancak elle içeri itilebilir.
* Dışkılama sırasında kanama görülür.
* Anüs çevresi kaşınır.
* Hemoroidin iltihaplanması halinde ağrı yapar.
    Ne Yapmalı?




11 Ocak 2019 Cuma

Bronşit Hakkında Önemli Bilgiler




Akut Bronşit Nedir,Akut Bronşit Belitileri Nelerdir,Kronik Bronşit Nedir,Kronik Bronşit Belirtileri Nelerdir,Bronşit Hakkında Önemli Bilgiler,Bronşit Hakkında İlginç Bilgiler....
bullet
    Bronşlar:
    Ağız ve burun yoluyla aldığımız temiz hava, yutak ve gırtlaktan geçerek soluk borusuna ulaşır. Soluk borusu iki ana kola ayrılır. Bu kollar da kendi aralarında daha küçük kollara ayrılarak akciğerlere bağlanırlar. Soluk borusunun büyük kollarına "bronş", daha küçük kollarına ise "bronşiyol" adı verilir.




Boğmaca Hakkında Önemli Bilgiler

bullet

BOĞMACA
    Belirtileri: Boğmaca mikroplarının üst solunum yollarına yerleşmesinden iki hafta sonra hastalık kendisini öksürük nöbetleri ile belli eder.
* İlk günlerde "soğuk alğınlığı"na benzer işaretlerle başlar. Bir-iki hafta müddetle hafif ateş ve kırgınlık yaptığından pek anlaşılmaz. Hastanın nezleye yakalandığı zannedilir.
* Bundan sonra, akşamları nöbetler halinde gelen öksürük devresi başlar. Beş hafta kadar süren öksürük nöbetleri sırasında kasılma ve kramplar görülür. Kramp sonunda kusmalar olabilir.