Bilhassa soğuk ve rutebetli
havalarda ortaya çıkan, oynar eklemlerde ve kemiklerde kendisini gösteren
ağrılardan şikayet ederiz. Yaşlı insanlarda bu tür şikayetlere daha sık
rastlanır. Ancak, bahsini ettiğimiz bu ağrılı şikayetler sadece eklemler için
mevzu-bahis değildir.
Yani "romatizma" denince, mafsal ve kemik ağrılarından
başka rahatsızlıklar da ifade edilmektedir. Kas romatizması, kalp romatizması,
göz romatizması sayabileceğimiz rahatsızlıklardır.
Romatizmanın en çok
rastlanan şekillerini şöyle sıralayabiliriz:
Ülser de günümüzde sık
rastlanan bir hastalıktır. Onikiparmak bağırsağında (duodenum) görülen ülser,
mide ülserinden daha fazladır.
İkisinin de sebebi tam bilinmemekle beraber;
yaşadığı ortama uyum sağlayamayan hassas kimselerde, işi aşırı yorgunluk
verenlerde, alkol tüketenlerde, aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçları fazla
kullananlarda ülsere sık rastlandığı da bir gerçektir.
Özellikle köpek, kedi, kurt,
tilki ve yarasa gibi memeli hayvanlarda görülen bir hastalıktır. İnsana da bu
kuduzlu hayvanların ısırması ile geçer. Dişlerin açtığı yaraya, kuduz virüsü
taşıyan hayvan salyası bulaşır.
Virüsler yaradan içeri girdikten sonra sinirler
yoluyla merkez sinir sistemine (beyne) ulaşır; tahribatını yaparak sonu ölüm
olan genel felçlere sebebiyet verirler.
KİREÇLENME
Yaşlanma ile birlikte
görülen, genellikle kalça, diz ve omurga mafsallarında ortaya çıkan ağrılı
sertliklerdir. Bu sertliklerin sebebi, mafsal yüzeylerinde kalsiyum tuzlarının
birikmesidir.
Bilhassa kırk yaşın üzerinde, az hareket isteyen, statik
işlerde çalışan kimselerde görülen kireçlenme, namaz kılan ve hareketli işlerde
çalışan insanlarda seyrek rastlanır.